Salgın ve Ruh Sağlığı
Belli düzeylerde kaygı işlevseldir ve kişilerin hayatta kalmasını sağlayabilir. Ancak kaygı düzeyin çok fazla artması ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir.
Yeni yıl ile birlikte ortaya çıkan ve başlangıçta çok da ciddiye alınmayan COVID-19 enfeksiyonunun bütün dünyada salgın haline gelmesi, milyonlarca insanın hastalığa yakalanması ve yüzbinlerce insanın ölümü ile birlikte insanların yaşadığı korku, kaygı ve çaresizlik duygusu da giderek artmaktadır.
İnsanlardaki korkuyu artıran en önemli faktörlerden birisi virüsün yayılımı ve etkileri ile ilgili olarak halen devam eden belirsizliklerdir. Hastalığa yakalanma korkusu ve sonucunda ölebilme ihtimali bireyler üzerinde travmatik bir etki yaratmaktadır. Salgının aylardır devam ediyor olması ve daha ne kadar süreceği konusundaki belirsizlikler hem travmanın şiddetini hem de etkisini artırmaktadır. Belli düzeylerde kaygı işlevseldir ve kişilerin hayatta kalmasını sağlayabilir. Ancak kaygı düzeyin çok fazla artması ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Salgının bireyler üzerindeki olumsuz ruhsal etkileri arasında, gerginlik, huzursuzluk, yorgunluk, mutsuzluk, uyku ve iştah düzensizliği, çarpıntı, nefes alamama, ağrılar ve çeşitli düzeylerde fiziksel belirtiler sayılabilir. Bu dönemde ortaya çıkan ruhsal belirtilerle baş edebilmek için, güvenilir kaynaklardan bilgi almak ve sağlık otoritelerinin önerilerini uygulamak, güvenirliği tartışmalı sosyal medyadan gelen bilgilerden uzak durmak, yeterli bilgi alıncaya kadar medyayı kullanıp sonrasında uzak kalmak sayılabilir. Pandemi öncesindeki rutin yaşantılarımıza aynısı ile dönebilmek zor olsa da olabildiğince eski rutinlerimize yaklaşmak daha iyi ve kendimizi güvende hissetmemizi sağlayabilir. Bu dönemde sosyal çevrenin desteği ve dayanışması yalnızlık duygusunu aşmada önemli bir rol oynayabilir. Daha önceden var olan hobiler ile meşgul olmak ya da yeni ilgi alanları yaratabilmek stresi azaltmada yardımcı olacaktır. Salgın sırasında beslenme alışkanlıklarında önemli değişiklikler yaşanmakta, daha yüksek kalorili gıdalar tüketmek, hazır gıdalara yönelmek, öğünlerde düzensizlik ve fiziksel olarak hareketsizlik sonucunda kilo artışı olmakta bu ise hem beden hem de ruh sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Bunun için dengeli ve düzenli beslenmenin yanı sıra spor yapmak ruhsal sağlığı korumaya yardımcı olabilir. Daha uzun süreler evde kalmak, evden çalışmak gibi nedenlerle uyku alışkanlıkları da değişmektedir. Düzenli uyku saatlerinin olması gün içerisinde gerginlik ve sinirliliği azaltabilir ve daha sağlıklı düşünmeye yardımcı olabilir. Bu dönemde yaşanılan yalnızlık ve çaresizlik duygusu ile baş etmek için arkadaş, eş, dost ve akrabalar ile düzenli olarak telefon ve sosyal medya üzerinden görüşmek, karşılıklı duyguları paylaşmak ve dayanışmayı artırmak rahatlatıcı olabilir. Salgının da bir sonu olacağını bu süre içerisinde bir takım sıkıntılar yaşanabileceğini ancak zor zamanlardan geçmenin de güçlendirici yanları olabileceğini de bilerek düşüncelerimizi olumsuza değil olumlu yöne çevirmek daha iyi hissetmemizi sağlayabilir.
Salgın sırasında beslenme alışkanlıklarında önemli değişiklikler yaşanmakta, daha yüksek kalorili gıdalar tüketmek, hazır gıdalara yönelmek, öğünlerde düzensizlik ve fiziksel olarak hareketsizlik sonucunda kilo artışı olmakta bu ise hem beden hem de ruh sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.
https://www.gophastanesi.com.tr/media/t1/001/615/297/384/covid.pdf
(GOP COVİD-19 BÜLTENİNDEN)
Prof.Dr. Fuat Torun
İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi
Tıp Fakültesi
Ruh Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi